BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 8.03.2019 | Okunma Sayısı: 282

BASINA ve KAMUOYUNA

 

8 Mart kadınların eşit işe eşit ücret, günde 8 saat çalışma ve doğum izni talepleri ile 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde hakları uğruna can verdikleri gündür. Günümüzde  ise8 Mart’lar kadın sorunlarına çözüm önerilerinin ve  kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması, kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin bir kez daha dile getirildiği gündür.

Ülkemizde, kadına yönelik şiddet, kadın emeği sömürüsü, kadın bedeni sömürüsü, kadın yoksulluğu, kadın işsizliği, çocuk gelinler ve okula gönderilmeyen kız çocukları, tacizciyi, tecavüzcüyü, saldırganı koruyup kollayan hukuk sistemi, kadının özgürleşmesi önünde en büyük engeller olarak durmaktadır. 

Çıkarılan yasalarla kadın eğitimden, siyasetten, çalışma ve sosyal hayattan uzaklaştırılmakta ve uygulanan ayrımcı politikalarla kadın-erkek arasındaki eşitsizlik artmaktadır. Bu eşitsizliğin çalışma ve ücrete yansımasına örnek olarak;

- Kadınların erkeklere göre %25 ile %50 oranında daha az ücretle çalıştırılması,

- Dünyadaki işlerin %66’sının kadınlar tarafından yapılmasına rağmen dünyadaki toplam gelirin ancak %10’unu alması verilebilir.

Ülkemiz kadınlarının çalışma hayatındaki en önemli 3 sorunu: Düşük ücret, işsizlik ve güvencesiz  çalıştırılmalarıdır. Kadınların düşük ücretle, esnek ve güvencesiz çalıştırılmaları, ailedeekonomik sıkıntılaryaratmakta da bu da kadına  şiddet olarak yansımaktadır.   

Özellikle son yıllarda uygulanan politikalarla bireysel silahlanmanın kontrolsüz teşvik edilir hale gelmesi kadın cinayetlerinin artmasına sebep olmuştur. Kamuoyuna kadın cinayeti olarak yansıyan haberlere göre 2118 de 440 kadın kadının en temel insan hakkı olan yaşam hakkı elinden alınmıştır. Aynı verilere göre 317 kadın ve 1217 çocuk cinsel istismara uğramıştır.

2019 yılının sadece ocak ayında 43 kadın erkekler tarafından öldürülmüştür.

Kadına karşı şiddetin ve kadın cinayetlerinin artmasının sebeplerinden birisi de şikayetçi olduklarında   tekrar evlerine gönderilmeleri ve koruma tedbirlerinin ihlalinde yeterli önlemin alınmayışı ; hukuki işlem başlatılmamasıdır. Oysa ki Devletin görevi şiddeti normalleştirmeden 6284 sayılı kanunu etkili bir şekilde uygulamak olmalıdır.

Dünya Ekonomik Forumu’nun 2018 Cinsiyet Eşitliği Raporuna göre Türkiye, kadın-erkek eşitliği konusunda 149 ülke arasında 130. sırada yer almaktadır. Bu veriler bize ülkemizin eşitlikte öncü olmanın çok  çokgerisinde kaldığını göstermektedir.

 

KOCAELİ KADIN KURULUŞLARI BİRLİĞİ, SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ ve DEMOKRATİK KİTLE ÖRGÜTLERİ OLARAK TALEPLERİMİZ;

 

  • Hukuk devleti ilkesi ve insan haklarına saygılı demokrasiyi özümsemiş bir devlet yönetimi olmalıdır.
  • Herkes için Laik, çağdaş, demokratik ve bilimsel eğitim sağlanmalıdır.
  • İş hayatında kadın ve erkek arasında yaşanan ücret eşitsizliği giderilmelidir.
  • Kadınların işe alım ve yükselmelerinde cinsiyetçi politikalardan vazgeçilmelidir.
  • Kadınların daha fazla istihdama katılabilmeleri için özellikle kamu kurumları ve yerel yönetimler tarafından kreş, gündüz bakım evi, hasta ve yaşlı bakımevi merkezleri açılmalı ve ücretsiz olmalıdır.
  • İşyerlerinde kadınlara yönelik mobinge karşı yasal önlemler alınmalıdır.
  • Doğum sonrası iznin ücretli olarak çağdaş ülkelerdeki süre ile eşdeğer olması sağlanmalıdır.

Kadınların toplumsal rol ve statüleri, elde ettiği kazanımlar güçlendikçe, siyaset ve yönetim kademelerindeki temsil oranları arttıkça Türkiye’nin yarınları daha aydınlık olacaktır.

Cumhuriyet aydınlanmasının ışığında, kadın-erkek eşitliğinin sağlandığı bir dünya dileğiyle, tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz.

 

SELAM OLSUN 8 MART’I YARATAN ve YAŞATAN KADINLARIMIZA&S230;

 

ETKİNLİK TAKVİMİ

6.12.2025
Av. Kadir Caner KARAKADILAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.