Ülkemizde, cezaevlerinde bulunan 700’e yakın tutuklu ve hükümlü 12 Eylül 2012 tarihinden itibaren açlık grevi eylemi yapmaktadır. Eylemin başlamasından bu güne geçen 56 gün sonrasında açlık grevinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin sağlık durumlarının kritik eşiğe geldiği belirtilmektedir.
Sokaktaki insan için hukuk güvencesi ne anlam ifade ediyorsa, cezaevindeki tutuklu ya da hükümlü içinde aynı anlam ifade etmelidir. Devlet bir kimseyi özgürlüğünden yoksun bırakmakla, o kimsenin hukukunu korumayı peşinen kabullenmiştir. Bu nedenle cezaevinde bulunan ve her ne sebeple olursa olsun kendi yaşamını hiçe sayacak nedenlerin varlığını ileri süren kişilerin taleplerinin dinlenilmesi bunlardan hukuki dayanakları olanların değerlendirilmesi gereklidir.
Bu gün, cezaevlerinde sürdürülen açlık grevi eylemleri karşısında devletimizi yönetenlerin duyarsız kaldıklarını üzülerek görmekteyiz. Bu sebeple geçmişte yaşanan acı olayların tekrarlanmaması ve hukuk devleti olmanın sorumluluğunda, cezaevlerinde açlık grevi eylemi yapan tutuklu ve hükümlülerin “ tecrit uygulamasını kaldırılması ve ana dilde savunma hakkı “ taleplerinin acilen değerlendirilmesi ve tutuklu ve hükümlülerin yaşam haklarının daha fazla tehlikeye atılmaması için yasama organını, hükümeti ve siyasi partilerimizi göreve davet ediyoruz.
Açlık grevi eylemi yapan tutuklu ve hükümlülerden de bedeni kalıcı hasarlar ve ölümler yaşanmadan eylemlerine son vermelerini istiyoruz.
Kocaeli Barosu olarak yaşanan bu sorunun çözülmesi için üzerimize düşecek olan her görevi yapmaya hazır olduğumuzu kamuoyunun bilgisine sunarız.