BASIN BİLDİRİSİ
Tarih: 25.11.2012 | Okunma Sayısı: 1848


25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyetinde, Trujillo Diktatörlüğü’ne karşı siyasi özgürlükler için direnen Patria, Minerva ve Maria, Mirabel Kardeşler diktatörün askerleri tarafından tecavüz edilerek katledilmişlerdir. 

Bu olayın ardından tüm dünyada kadına yönelik şiddete karşı kampanyalar düzenlenmiş, 1981 yılında da Kolombiya’nın başkenti Bogota’da toplanan 1. Latin Amerika ve Karayip Kadınlar Kongresi’nde Mirabel Kardeşler’ in öldürüldüğü gün olan 25 Kasım  “ Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” olarak ilan edilmiştir. Birleşmiş Milletler de 1999 yılında Mirabel Kardeşler’ in ölüm tarihi olan 25 Kasım’ ın “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Dayanışma Günü” olarak anılmasını benimsemiştir.

Kadınlar halen ülkemizde ve dünyada fiziksel şiddet başta olmak üzere, cinsel, psikolojik ve ekonomik şiddete ve ayrımcılığa mazur kalmaktadırlar. Toplumsal cinsiyet daha ailede çocukluktan başlayarak kadını bütün hayatı boyunca türlü kalıplar içinde, “kız çocuğu, genç kız, evli kadın, anne gibi” ezmeye sindirmeye devam etmektedir.  
  

Şiddetin önlenmesinde eğitim ve yasal düzenlemeler oldukça önemlidir. 4320 sayılı yasadan sonra 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun yürürlüğe girmiş, Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde daha etkili ve daha çabuk önlem alma konusunda mesafe kaydedilmiştir.

Ancak yasal düzenlemeler ne kadar geniş ve ayrıntılı olursa olsun, uygulayıcılar tarafından doğru anlaşılıp en kısa sürede ve etkili şekilde gerekli  tedbirler alınıp uygulanmadıkça soruna çözüm getirmemektedirler. Yasalar ancak yerinde, zamanında ve doğru şekilde uygulandığında şiddetle mücadelede caydırıcı olabilirler. Yani öncelikle kolluğundan, mahkemesine kadar zihniyet ve bakış açısı değişikliği gereklidir. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda devlet kurumları ve sivil insiyatifler ortak hareket etmelidirler. Sorunun çözümü için üniversitelerin, baroların ve kadın örgütlerinin katılımı sağlanarak ortak çözümler üretilmelidir. Ülkemizde töre, namus gibi kavramların kadınlar üzerinde sadece bir baskı aracı olduğu iyi açıklanmalı, bu bahanelerle devam eden şiddetin önüne geçilmelidir.

Kocaeli Barosu olarak dünyamızın kadınlar için yeterince güvenli oluncaya kadar kadına yönelik şiddetle mücadeleye destek olmaya devam edeceğiz.

 


 

ETKİNLİK TAKVİMİ

6.12.2025
Av. Kadir Caner KARAKADILAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.