TCDD Genel Müdürlüğü tarafından, Ankara – İstanbul arası “Yüksek Hızlı Tren” projesi gerçekleştirilmektedir. Proje kapsamında, Yüksek Hızlı Tren hattının, Gebze - Köseköy arasındaki yaklaşık 60 km’lik güzergâhının yapım çalışmalarına başlanılmıştır. Yüksek Hızlı Tren hattının yapımı için ihtiyaç duyulan taş ve mıcırın, Kartepe İlçesi, Maşukiye bölgesinde açılacak taş ocağından temin edilmesi düşünülmektedir.
Yüksek Hızlı Tren projesinin gerçekleşmesi için gerekli olan taş ve mıcırın, projenin maliyetini düşürmek amacıyla en yakın yerden temin edilmesi ve su sebeple ilimizin turistik bölgesi, orman ve su cenneti Maşukiye bölgesinde taş ocağı açılmak istendiği haberleri çevreye, insan sağlığına duyarlı herkes tarafından tepki toplamış, konu bir süredir kent gündeminde haklı olarak tartışılmaya başlanmıştır.
Yüksek Hızlı Tren gelişmiş ülkelerde kullanılan bir ulaşım aracıdır. Bu anlamda ülkemizin gelişme seviyesini gösteren, prestij projesidir. Bu sebeple, projenin gerçekleşmesinden herkes gibi mutluluk duyuyoruz. Ancak belirtmek isteriz ki, insana hizmet için yapılan hiçbir proje insana ve doğaya zarar verecek şekilde yapılamaz, yapılmamalıdır.
Anayasanın ” Sağlık, Çevre ve Konut” başlıklı 56. maddesinde, çevrenin korunması düzenlenmiştir. Maddede belirtildiği üzere, “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” Bu hüküm gereğince, sağlıklı bir çevrede yaşamak anayasal bir hak olarak düzenlenmiş ve vatandaşlar kadar devlete de çevreyi korumak ve kirlenmesini önlemek görevi verilmiştir. Bu doğrultuda “2872 sayılı Çevre Kanunu” yürürlüğe konulmuş ve özel bir yasa ile çevrenin korunması güvence altına alınmıştır. Çevre Kanununun 10. Maddesinde, gerçekleştirmeyi planladıkları faaliyetleri sonucu çevre sorunlarına yol açabilecek kurum, kuruluş ve işletmelerin, çevresel etki değerlendirmesi raporu veya proje tanıtım dosyası hazırlamakla yükümlü oldukları düzenlenmiş, çevresel etki değerlendirmesi olumlu kararı veya gerekli değildir kararı alınmadıkça, bu projelerle ilgili onay, izin, teşvik, yapı ve kullanım ruhsatı verilemeyeceği ve proje için yatırıma başlanamayacağı belirlenmiştir.
Yerel basında yer alan haberlerden, söz konusu taş ocağı ile ilgili olarak ÇED raporu düzenlenmediği ve yasal prosedürlerin tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Ülkemiz bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde, yasalara aykırı olarak ve yasalara rağmen hiçbir faaliyet yapılamaz. Bu sebeple taş ocağının yasal zorunluluklar yerine getirilmeden faaliyete başlaması olanaksızdır ve aksi durum suç teşkil edecektir.
Kocaeli İli bir sanayi kentidir. İlimiz, ülke ekonomisine büyük katkı sağlamakta, ancak milli gelirden aynı derecede pay alamamaktadır. Ayrıca kirleten sanayi nedeniyle sağlık ve çevre açısından büyük sıkıntılar çekmektedir. Açılmak istenen taş ocağı ilimizin en doğal, en bakir yerlerinden olan, Maşukiye' de büyük bir doğa tahribatına yol açacaktır. Ağaçlar kesilecek, dereler çamur akacak, Sapanca Gölü kirlenecek, nadide güzellikler yok olacaktır. iddia edildiğinin aksine, taş ocağının faaliyeti sona erdiğinde, doğa asla eski haline dönemeyecektir.