O günden bugüne, taş ocağının açılmasından vazgeçilmediği gibi, konunun giderek siyasi bir çekişmeye ve inatlaşmaya dönüştüğünü üzülerek görmekteyiz.
Belirtmek isteriz ki, “ Yüksek Hızlı Tren Projesi ” ülkemizin önemli projelerinden biridir ve gelişmişlik göstergesidir. Yine belirtmek isteriz ki, bu proje kentimiz doğasına ve su kaynaklarına geri dönülmez zararlar verilmeksizin gerçekleştirilebilir.
Maşukiye Bölgesi’ nde açılmak istenen taş ocağı ile, sadece koruma altına alınması gereken 35 - 40 yıllık kestane ve ıhlamur ağaçlarına zarar verilmeyecek, aynı zamanda Doğu Marmara Bölgesi’ nin tek içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü’ nün de kirlenmesine yol açılacaktır. Çünkü ;
Taş ocağının açılacağı alan, Sapanca Gölü’ nü besleyen beş dereden biri ve en büyüğü olan Yanık Deresi’ nin yanıdır. Bu alan, Sapanca Gölü Havzası olup, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Çevre Düzeni Planı’nda da “ uzak mesafeli su koruma alanı ” olarak belirlenmiştir. Koruma alanında, madencilik faaliyeti yapılamayacağı gibi, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’ nin 20. maddesi gereği dinamit patlatma yöntemi de kullanılamaz. Taş ocağı açılması ve dinamit patlatılarak mıcır temin edildiği takdirde ne kadar önlem alınırsa alınsın, Yanık Deresi ve dolayısıyla Sapanca Gölü kirletilecektir. Hatta dinamit patlatılması sonucu yer yüzeyinde oluşabilecek kırılmalar sebebiyle dereyi besleyen su kaynağının yön değiştirmesi veya kaybolması bile söz konusu olabilecektir.
Kocaeli Barosu olarak, Doğu Marmara Bölgesi’ nde yaşayan tüm yurttaşlarımızın, hatta gelecek nesillerimizin hakkının olduğu içme suyu kaynağını, hiç kimsenin hiçbir gerekçe ile kirletme hakkı olmadığı düşüncesiyle;
İçme suyu kaynağının kirletilmesi göze alınarak, Maşukiye’ de taş ocağı açılması istek ve inadından vazgeçilmesini, bu konuda kentimizi yönetenler başta olmak üzere, tüm Kocaeli’ lerin kentimizin doğasına ve suyuna sahip çıkmasını beklediğimizi, yüksek hızlı tren hattının yapımı için gerekli olan aynı nitelikteki taşın, Körfez İlçesi’ nde bulunan taş ocaklarından temin edilebileceğini belirterek, taş ocağının açılmasına yönelik idari işlemler aleyhine, Avukatlık Kanunu’ nun 76. maddesinin Barolara verdiği insan haklarını korumak görev ve yetkisine dayanarak yasal mücadele başlatacağımızı, Kocaeli kamuoyunun bilgisine sunarız.