Anayasal ve demokratik bir hakkı kullanmak için bir araya gelen kişiler önceden izin almaksızın silahsız ve saldırısız olarak kanunların suç saymadığı belli amaçlarla toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptirler. Toplantı ve gösteri yürüyüşü yapabilmek için, kırk sekiz saat öncesinden yürüyüşün yapılacağı yerin mülki amirliğine bildirimde bulunulması yeterlidir.
Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde önceden izin alınmaması ve bildirimde bulunulmamış olması, gösteriyi kanunsuz hale getirmediği gibi, gösteriye müdahale etme hakkını da vermez. Bu durum Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ nin 11. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ nce ülkemiz aleyhine açılan davalarda verilen kararlar ile belirlenmiştir.
Temel bir hak olan toplantı ve gösteri yürüyüşüne müdahale, ancak acil bir toplumsal gereksinime dayanmalıdır. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerini korumakla ilgili sınırlamalar dışında toplantı ve gösteri yürüyüşleri engellenemez.
Açıklamalarımız, kentimizde üç - dört aydır toplantı ve gösteri yürüyüşlerine izin verilmemesinin ve engellenmesinin hukuki dayanağı ve haklı bir sebebinin olmadığını, ayrıca Anayasamız tarafından güvence altına alınmış temel bir özgürlüğe müdahale edildiğini göstermektedir. Bu engelleme ve müdahalelere derhal son verilmelidir. Unutulmamalıdır ki, çağdaş demokratik hukuk devletinde temel hak ve özgürlüklere müdahaleler hiç bir şekilde kabul görmez.
Kocaeli Barosu olarak, yurttaşlarımız ile güvenlik güçlerimiz arasında gereksiz gerilimler yaşanmasına sebep olan toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin engellenmesi ve müdahalelere son verilerek kentimizin " Yürüyüş Yolu " nda yurttaşlarımızın demokratik ve haklı taleplerini özgürce ifade edebildikleri toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkının geri verilmesi istek ve talebimizi Kocaeli kamuoyunun bilgisine sunarız.