BASIN BİLDİRİSİ
Tarih: 4.03.2013 | Okunma Sayısı: 2853

 

 
Sayın    Tanzer ÜNAL

             Kocaeli Gazetesi

 

03 Mart 2013 tarihli Kocaeli Gazetesi' nde yayımlanan "Vali Topaca, İzmit'teki yürüyüşlere neden izin vermiyor"  başlıklı yazınızda, Kocaeli Valisi Sayın Ercan Topaca ile yaptığınız söyleşide, Sayın Valimizin "Beni üzen bir başka taraf da, Kocaeli Barosu' nun bu konuda kanuni şartları yerine getirmek istemeyen kuruluşlardan yana tavır takınması"  açıklaması yer almıştır.

Öncelikle, Sayın Valimizin güvenlik konusundaki hassasiyetini bilen ve takdir eden bir kişi olarak, Sayın Valimizle sizin aracılığınızla bir polemiğe girmeyi hiçbir zaman arzu etmem. Ancak, köşe yazınızda yer alan açıklama ile, temsil ettiğim kuruma haksızlık yapıldığı düşüncesi ile, aşağıdaki hususları kamuoyu ile paylaşma zorunluluğum doğmuştur.

 

Sayın Ünal,

 

Kocaeli Barosu olarak 01 Mart 2013 tarihinde yaptığımız basın açıklamasında, özetle;

 

- Yürüyüş yapmanın temel bir insan hakkı olduğu, bu hakkın Anayasa ve tarafı olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile güvence altına alındığı,

- Gösteri yürüyüşü yapmak için izin alınmasına gerek olmadığı, ancak 48 saat önceden gösteri yapılacak yerin mülki amirliğine bildirimde bulunulmasının yeterli olduğu,

- Gösteri yürüyüşü için önceden izin alınmamasının ve bildirimde bulunulmamasının tek başına yürüyüşü kanunsuz hale getirmeyeceği ve müdahale etme hakkını vermeyeceği,

- Gösteri yürüyüşüne milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlemesinin önlenmesi, genel sağlığın ve genel ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması amacıyla sınırlama getirilebileceği, ifade edilmiştir.

Basın açıklamamızda, yer alan ifadelerimizin tamamı Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Anayasa' nın 90. maddesi gereğince iç hukuk kuralı haline gelen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi' nin ülkemiz aleyhine verdiği kararlara dayanılarak yapılmış olan hukuki tespitlerdir.

 

Sayın Ünal,

 

2911 sayılı yasaya göre, toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde önceden izin alınmasına gerek yoktur. Açıklamamızda da ifade ettiğimiz gibi, 48 saat önce mülki amirliğine bildirimde bulunulması yeterlidir. İzin başvurusunda veya bildirimde bulunulmamış olması toplantı veya gösteri yürüyüşünü kanunsuz hale getirmez. Tarafımızdan ifade edilmek istenen de budur. Çünkü, genellikle bildirimsiz yürüyüşlerde, güvenlik güçleri gösterinin bildirim şartına uyulmadığını, bu sebeple yürüyüşün kanunsuz olduğunu ihtar etmekte ve göstericilerin dağılmasını istemektedirler. Göstericilerin dağılmak istememesi veya direnmeleri durumunda ise gösteri zor kullanılarak dağıtılmaktadır. Oysaki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi' nin Oya Ataman / Türkiye davasındaki 05.12.2006 tarihli, Balçık v.d / Türkiye davasındaki 29.11.2007 tarihli, Çiloğlu v.d. / Türkiye davasındaki 06.03.2007 tarihli, kararlarında bildirim şartı yerine getirilmemiş olsa bile gösterinin barışçıl karakteri ve kamu düzeninin çok ciddi şekilde bozulmamış olması halinde, güvenlik güçlerinin güç kullanarak gösteriyi dağıtmaları, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlali olarak değerlendirilmiştir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi' nce verilen bu kararlar, " bildirim şartının " mülki idare tarafından toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına gizli engel teşkil edilmemesi amacı ile verilmiş olan özgürlükçü kararlardır.

 

Sayın Ünal,

 

Uzun yıllardır kentimizde gazetecilik yapmaktasınız. Bir gazeteci olarak sizin daha iyi bileceğinizi düşünerek soruyorum. İzmit'te geçtiğimiz on yılda yürüyüş yolu güzergahında bildirimli veya bildirimsiz yapılan herhangi bir yürüyüşte kamu düzenini açıkça ihlal eden,  kentte infial yaratan ve başkalarının hak ve özgürlüklerini ihlal eden bir olay yaşandığını anımsıyor musunuz? Ben anımsamıyorum ve kentimizde bu yürüyüşlere neden izin verilmediğini bir hukuk kurumunun başkanı olarak sorguluyorum.

 

Sayın Ünal,

 

Barolar, bir meslek örgütü ve hukuk kurumlarıdır. Kocaeli Barosu olarak,  Avukatlık Kanunu' nun 76. maddesinin barolara yüklediği " insan haklarını savunmak ve korumak " görevini elimizden geldiği kadar yerine getirmeye çalışıyoruz. Bunu yaparken bir hukuk örgütü olarak sorumluluklarımızın bilincindeyiz ve sadece hukukun üstünlüğünün ve hukuk devletinin tarafıyız. Bizim tek istek ve dileğimiz, hukuk devletinin tüm unsurları ile işlemesi ve gelişmesidir. Bu anlamda da kentimizde yurttaşlarımızın demokratik hak ve taleplerini özgürce ifade edebilmeleri, kamu düzenini ihlal etmeyen, şiddet içermeyen yürüyüş ve gösterilere güvenlik güçlerimizin daha hoşgörülü yaklaşmalarıdır.

 
Yazıma köşenizde yer vermeniz ricasıyla, sevgi ve saygılarımı sunarım. 
 
 
                                                                                    KOCAELİ BAROSU BAŞKANI
                                                                                      Av. M. TAMER SOLAKOĞLU 

ETKİNLİK TAKVİMİ

17.10.2025
Av. Kadir Caner KARAKADILAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.