BASIN BİLDİRİSİ
Tarih: 25.04.2013 | Okunma Sayısı: 2107

 

 
22 Nisan 2013 tarihli Bizim Kocaeli Gazetesi’ nde, Kocaeli Adliyesi Hakimi Mesut ERBAŞ’ ın Halkevleri üyelerinin 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’ na muhalefet nedeniyle gözaltına alınması sonrasında yapılan sorguları sonucunda tutuklamayarak serbest bırakması sonrasında, polis memurlarınca tutulan tutanağın Kocaeli Valiliği’ nce Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ na gönderilerek, Hakim Mesut ERBAŞ’ tan şikayetçi olunduğu haberi yer almıştır.

 

Belirtmek isteriz ki, 2911 Sayılı Kanuna muhalefet suçundan şimdiye kadar gözaltına alınan tüm şüpheliler haklarında başkaca suç isnadı bulunmadığı takdirde kanunda öngörülen hükümler çerçevesinde tutuksuz yargılanmaktadırlar.

 

Her şeyden önce tutuklama kararı bir ceza değil, önlemdir. Kural değil, istisnadır. Tutuklama kararı insanların özgürlük hakkını kısıtladığı için, mahkemelerce son derece dikkatli verilmesi gereken kararlardandır. Bu sebeple, uluslararası hukukta, tutuklama kararı verilebilmesi için, kuvvetli suç işleme şüphesinin varlığını gösteren olgular ile birlikte, şüphelinin kaçma ve delilleri karartmasına yönelik kuvvetli şüphe hallerinin varlığının gerekli olduğu kabul edilmektedir. Ülkemizde ceza yargılaması sırasında keyfi ve gereksiz tutuklamaların önemli bir sorun teşkil ettiği, infaza dönüşmeye başlayan uzun tutukluluk süreleri sebebiyle kişilerin adil yargılama hakkının ihlal edildiği, yüksek sesle dile getirilmekte, bu sebeple yargı reformu kapsamında çıkartılan yargı paketleri ile tutuklama konusunda yeni düzenlemeler getirilmektedir.

 

Halkevleri üyelerinin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmaları sonrasında, mahkeme hakimi hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ na yapılan şikayet, yargıyı etkileme ve müdahale anlamına gelmektedir. Yargı bağımsızlığına saygı duymak ve yargı bağımsızlığına gölge düşürecek tutum ve davranışlardan özenle kaçınmak öncelikle kamu görevi yapan kişi ve kurumların titizlikle uyması gereken bir kuraldır.  

 

Yargının bağımsız ve tarafsız olması gerektiği her türlü tartışmanın dışındadır. Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının gerekçesi yargının işlevini yerine getirirken her türlü egemen güce karşı korunmasıdır. Bu demokratik hukuk devleti anlayışının gereğidir. Çünkü herhangi bir harici etki ve baskıya karşı korunamadığı sürece hakim adaleti hukuka uygun olarak dağıtamaz. Hakimi tek bağlayıcı güç adalet anlayışı, hukuk ve vicdanı olmalıdır.

 

Anayasamızın 138. maddesinde “ Hakimler görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler  ” denilerek yargı bağımsızlığı güvence altına alınmıştır.

 

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ na yapılan şikayet sonrasında, yüksek kurulca Hakim Mesut ERBAŞ hakkında soruşturma açılması halinde bile, ilimizde yaşanabilecek benzer olaylarda Kocaeli Adliyesi’ ndeki tüm hakimlerin bundan etkilenerek farklı kararlar verebilecekleri açıktır. Bu anlamıyla, yüksek kurula yapılan şikayet, hakimlerin verecekleri tutuklama kararlarını etkilemeye yönelik açık bir müdahaledir. 
 
Kocaeli Barosu olarak, bağımsız yargıyı etkileme çabasını kınıyor, hukukun üstünlüğüne ve yargı bağımsızlığına her zaman sahip çıkacağımızı bir kez daha belirtiyoruz. 

ETKİNLİK TAKVİMİ

6.12.2025
Av. Kadir Caner KARAKADILAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.