Taksim Gezi Parkı’ nda topçu kışlası görünümlü AVM yapılmasına yönelik girişimi protesto etmek üzere, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlarımız tarafından başlatılan eylemler, kolluk güçleri tarafından orantısız güç ve şiddet kullanılarak bastırılmak istenilmiştir. Bunun sonucunda, İstanbul’ da başlayan eylemler, neredeyse ülkemizin tüm kentlerine yayılmıştır.
Çağdaş, demokratik devletin temel ilkelerinden biri, vatandaşların kamu işlerinin sevk ve idaresine katılma hakkıdır. Bu hak, yapılacak işlerle ilgili vatandaşların bilgilenmeleri, sürece dahil edilmeleri ve onaylarının alınmalarını kapsar. Taksim Gezi Parkı Projesi de kent insanına sorulmadan, onayı alınmadan gündeme getirilmiştir. Vatandaşların kamu işlerine sevk ve idaresine katılma hakkı gözetilmeksizin yapılan işler antidemokratik olmaya mahkumdur.
Demokratik hukuk devletinde kişi hak ve özgürlükleri, devlet tarafından öncelikle korunması gereken haklardandır. Hukuk devletinde kişiler haklarını kamu düzenini bozmadan barışçıl bir şekilde arayabilirler.
Bu anlamda, kentini, sokağını, ağacını, yeşilini korumak isteyen ve bunun için demokrasinin sağladığı özgürlük ortamında var olan protesto hakkını kullanan vatandaşlarımıza kolluk güçleri tarafından orantısız güç ve şiddet kullanılmıştır. Kolluk güçlerinin gösterdiği tavır ve şiddet demokratik hukuk devletinde kabul edilemez. Demokratik haklarını kullanan vatandaşlarımıza yönelik kolluk güçleri tarafından yapılan müdahaleler ne yazık ki, olayları ve gerginliği arttırmış, vatandaşlarımız ile kolluk güçlerini karşı karşıya getirmiştir.
Kocaeli Barosu olarak;
Siyasi iktidarı, vatandaşlarımızın demokratik taleplerini dikkate almaya ve demokratik tepkilere karşı demokrasinin özünde olan hoşgörüyü hayata geçirmeye davet ediyoruz.
Kolluk güçlerinin, vatandaşlarımızın kamu düzenini bozmayan barışçıl gösterilerine müdahale etmemeleri gerektiğini bir kez daha belirtiyoruz.