Kamuoyuna yansıyan bilgilerden, yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında şüphelilere isnad edilen suçların işlenmiş olabileceği konusunda ciddi bulgulara ulaşılmış olduğu anlaşılmaktadır.Bu sebeple, yürütülen soruşturma hukuk kuralları içerisinde sonuna kadar götürülerek kamu vicdanını tatmin edecek bir şekilde sonuçlandırılmalıdır.
Bu anlamda; Bugüne kadar yaşadığımız ve gördüğümüz siyasi nitelikte davalarda maalesef tüm itirazlarımıza rağmen dikkate alınmayan soruşturmanın gizliliği, özel hayatın korunması, lekelenmeme hakkı ve masumiyet karinesi gibi evrensel ilkeler titizlikle gözetilmeli ve hukuka aykırı elde edilmiş olabilecek hiçbir delile itibar edilmemelidir. Ceza yargılamasının temel ilkeleri olan bu ilkelerin siyasi iktidar tarafından bu soruşturma sürecinde hatırlanması manidar olmakla birlikte sevindiricidir.
Soruşturma kapsamındaki kişilere konum ve sıfatları sebebiyle hiçbir ayrıcalık tanınmamalı, soruşturma " kanun önünde herkes eşittir " ilkesi gereğince yürütülmelidir.
Soruşturma, olabildiğince şeffaf yürütülmeli ve toplumun bilgilenme hakkı dikkate alınmalıdır. Ancak hiçbir şekilde toplumu yanıltacak ve soruşturma kapsamındaki kişilerin haklarını ihlal edebilecek açıklama ve uygulamalar yapılmamalıdır.
Belirtmek isteriz ki, soruşturmanın başlatılmasıyla birlikte başlatılan soruşturmaya bir tepki olarak Emniyet Teşkilatında başlatılan görevden alma ve görev yeri değiştirmeleri soruşturmanın sağlıklı şekilde yürütülmesini engelleyecek boyuta ulaştığını gözlemlemekteyiz.Adli kolluk yönetmeliğinde yapılan değişiklik soruşturmaya müdahale anlamı taşımaktadır.Ayrıca yönetmelikte yapılan değişiklik soruşturmanın gizliliğini düzenleyen CMK nın 157, 160, 161 ve 164. maddelerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Bu hususta Türkiye Barolar Birliği' nin Adli Kolluk Yönetmeliği' nde yapılan değişikliğin iptali için dava da açılmıştır. Gerek emniyet teşkilatındaki atamalar gerekse Adli Kolluk Yönetmeliği' nde yapılan değişiklik ve siyasi iktidarın bu soruşturma karşısında gösterdiği tavır toplumumuzu ciddi şekilde endişeye sevk etmekte olduğunu üzülerek görüyoruz. Her zaman olduğu gibi yeniden ve tekrar tekrar hukukun, hukuk kurallarına uygun davranmanın bir gün herkese lazım olacağını akıldan çıkarmamak gerekir. Bu nedenle bu soruşturma ile ilgisi olanların soruşturmayı etkileyecek konumlarından tekrar uzaklaştırılmalıdır.
Kocaeli Barosu olarak ülke gündeminde uzun süre yer alacağını düşündüğümüz yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını ve soruşturmanın sonucunu takip edeceğimizi belirterek herkesi hukukun üstünlüğüne ve hukuk devletine sahip çıkmaya davet ediyoruz.