BASIN BİLDİRİSİ
Tarih: 4.04.2014 | Okunma Sayısı: 1660

 

Bugün 5 Nisan Avukatlar Günü. Demokrasi, özgürlükler ve insan haklarının yılmaz savunucuları tüm meslektaşlarımın "Avukatlar Günü" nü en içten duygularla kutluyorum.
 

Avukatlar Günü olarak kutladığımız bugün de, avukatlık mesleğinin sorunlarını dile getirip tartışmamız gerekirken, ülkemizin demokratik hukuk devleti olmasına ilişkin sorunların yoğunluğu nedeniyle üzülerek söylemek gerekir ki, mesleki sorunlarımızı dile getirmeye fırsat bulamıyoruz. Ülkemizin demokratik hukuk devleti olmasının her şeyden önemli olduğunu düşündüğümüzden  öncelikle bu hususta bir kaç söz söylememiz gerektiğine inanıyoruz.

 
 Demokrasi en kısa anlatımla halkın egemenliğidir. Demokraside halkın kendini kimin yöneteceği seçimle belirlenir. Dolayısıyla demokrasilerde seçilmiş yöneticilere büyük görev ve sorumluluklar düşer. Bu görev ve sorumlulukların en önemlisi demokratik hukuk devletinin işletilmesidir. Çünkü demokrasi ile yönetilen ülkelerde hukuk devletinin egemen kılınması ve inşası tek başına seçim sonuçlarıyla kurulamaz. Bu anlamda demokrasi içerisinde seçimle gelen siyasi iktidarın kuvvetler ayrılığı ilkesiyle sınırlandırılma ve denetlenmesini, siyasi iktidarı hukukla bağlamayı, bağımsız ve tarafsız yargı organının hayat vereceği ve devletin diğer organlarının ona her koşulda bağlı olacağı hukukun üstünlüğünü, insan hakları ve özgürlüklerinin korunmasını ve şeffaf yönetimi barındırır.
 

Ülkemizin doksan yıllık demokrasi geçmişinde yaşadıklarımız, demokrasimizin sorunlu olduğunu bize göstermektedir. Bu bağlamda geçtiğimiz aylarda siyasi iktidarın yargı bağımsızlığını ortadan kaldıracak nitelikteki müdahaleleri, Anayasa’ya aykırı biçimde Hakimler ve Savcılar Yasası’nda yapılan değişiklikler, 5651 sayılı İnternet Yasası’nda yapılan değişikliklerle anayasal ve evrensel bir hak ve özgürlük olan iletişim serbestisine getirilen sınırlamalar ve sosyal paylaşım sitelerine erişimin kapatılması, emniyet ve yargı örgütlerinde yapılan atamalarla yolsuzluk iddialarının soruşturulmasının engellenmesine ilişkin hukuka aykırı idari tasarruflar, kimi gazeteci ve yazarların işlerinden atılmalarına ve bu suretle halkın bilgi edinme hakkının önüne geçen medya üzerinde kurulan baskılar, Sayıştay raporlarının TBMM’den ve halktan gizlenmesi, yerel ve merkezi yönetimlerdeki denetimsizlik, idari ve mali şeffaflığın olmaması, Ergenekon, Balyoz davalarına ilişkin kumpas iddiaları, yine bu davalar ile KCK ve Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nde görülen diğer davalardaki adil yargılama hakkını ihlal eden hukuksuzluklar, ülkemizin bir çok yerinde çevre ve doğa tahribatına sebebiyet veren idari tasarruflara ilişkin mahkeme kararlarının uygulanmaması ya da bu tür işlerde sürekli hukuku dolanarak halkın talep ve isteklerini yok sayarak kamu gücünü kullanma gayretleri, Taksim Gezi Parkı olayları sırasında ve sonrasında çok sayıda gencimizin, emniyet görevlilerinin son olarak Berkin ELVAN, Burak CAN ve polis memuru Ahmet KÜÇÜKTAĞ gibi ülkemizin çocuk ve gençlerinin demokratik hukuk devletinin içselleştirilmemiş olmasının kurbanı olmaları, ülkemiz demokrasisinin içinde bulunduğu çıkmazı ortaya koymaktadır.

  

Kocaeli Barosu olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de demokratik hukuk devletinin tam ve eksiksiz olarak işletildiği, bağımsız yargının tesis edildiği, yönetenlerin hukuk önünde hesap verebildiği bir ülke yaratma yönündeki çabamızın devam edeceğini ve bu yönde her zaman yüksek sesle talep ve isteklerimizi dile getireceğimizi, 5 Nisan 2014 Avukatlar Günü' nde sizlerle paylaşmayı bir görev ve borç biliyoruz.

  

Bu duygu ve düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum.

 

 
  

ETKİNLİK TAKVİMİ

6.12.2025
Av. Kadir Caner KARAKADILAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.