İSTANBUL ADLİYESİ’NDE 31 MART 2015 TARİHİNDE YAPILAN TERÖR SALDIRISI SONUCU CUMHURİYET SAVCISI MEHMET SELİM KİRAZ’IN ŞEHİT EDİLMESİ VE AVUKATLIK MESLEĞİNE YÖNELİK HAKSIZ İTHAMLARA İLİŞKİN AÇIKLAMA
Değerli meslektaşlarım, kıymetli basın mensupları,
Hepimizin bildiği gibi, meslektaşımız Cumhuriyet Savcısı Sayın Mehmet Selim KİRAZ, 31 Mart 2015 Salı günü, İstanbul Adalet Sarayı’nda, saatlerce rehin tutulduktan sonra şehit edilmiştir.
Cumhuriyet Savcımız Sayın Mehmet Selim KİRAZ’a yapılan bu saldırı; adalet mücadelesi veren hakim, cumhuriyet savcısı ve avukatlar dahil olmak üzere, tüm yargı mensuplarına yapılmış terörist bir saldırıdır. Bu alçakça saldırı milletimizi ve biz avukatları derinden sarsmış ve üzmüştür. Şehit olan meslektaşımıza Allah’tan rahmet diler, başta hakim olan eşi ve ailesi olmak üzere; tüm yargı camiasına başsağlığı dileriz.
31 Mart 2015 günü İstanbul Adalet Sarayı’nda yaşanan terör saldırısı henüz gerçekleşmişken, gün birlik günü olması gerekirken, toplumda kutuplaşmaya yol açacak şekilde basında ve sosyal medyada kullanılan “terörist avukatlar" ve “avukat terörü” gibi ifadelerle mesleğimize yönelik haksız ve onur kırıcı ithamlarda bulunulmuş, avukatlar aleyhine adeta karalama kampanyası başlatılmıştır.
Buradan yetkililere seslenmek ve halkımıza önemle duyurmak istiyoruz ki; Kanunlarımızda avukatlık; yargı görevi ve kamu hizmeti, yargının kurucu unsuru olan kutsal bir meslek olarak tanımlanmıştır. Kanun ile avukatlar, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını korumakla görevlendirilmiş, görev suçlarında hakim ve savcılarla aynı statüye konulmuştur.
Hakim ve cumhuriyet savcıları gibi adalet saraylarında yargı görevi yapan avukatların terörist saldırının sorumlusu gibi gösterilmesi meslektaşlarımıza ağır bir hakarettir. Bu yaklaşım ile, adalet savunucuları avukatlar adeta “olağan şüpheli” ilan edilmiştir.
Kanunlar bazı meslek mensuplarına görevlerini gereği gibi yapabilmeleri için, bazı haklar tanımıştır. Ağır cezayı gerektiren suçüstü halleri dışında bir avukatın aranmaması Kanunun avukatlara tanıdığı bir haktır. Bu düzenleme bir ayrıcalık değil, yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı temsil eden avukatların sahip oldukları hak arama özgürlüğünün bir gereğidir.
Bilinmelidir ki, adalet sarayları sadece hakim ve savcıların değil avukatların da görev yerleridir. Bu itibarla, hemen her gün, güvenliksiz bir şekilde ölüm tehditleri ve saldırılarla karşılaştığımız adalet saraylarının güvenli yerler olmasını herkesten önce biz avukatlar isteriz. Bu bağlamda, adalet saraylarının daha güvenli olması için yapılacak çalışmalarda işbirliğine hazırız. Ancak; adalet saraylarındaki güvenlik sorunlarının çözümü için hiçbir şey yapılmadan, hakimler ve cumhuriyet savcıları gibi yargının kurucu unsuru olan avukatların adalet saraylarına girişlerinde üstlerinin aranmasına yönelik onur kırıcı muamele, asla kabul edilemez ve etmeyeceğiz.
Hatırlatmak isteriz ki, savunmanın güçlü olmadığı yerde adalet de olmaz. Hak arama özgürlüğüne ve savunmaya konulan bu engeller adalete değil, ancak ve ancak adaletsizliğe hizmet eder.
Bu nedenle Kocaeli Barosu olarak bilinmesini isteriz ki; demokrasi ve insan haklarının yılmaz savunucuları olan biz avukatlar, kimsenin önünde eğilmeyeceğiz, hukuka aykırı bu uygulamalar karşısında da sessiz kalmayacağız ve her türlü hukuki mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceğiz. Kamuoyuna saygılarımla sunarım.
Saygılarımla.
Av.Sertif GÖKÇE
Kocaeli Barosu Başkanı











