BASIN BİLDİRİSİ
Tarih: 17.10.2010 | Okunma Sayısı: 1811


"
17 KASIM KOCAELİ BAROSU’NUN KURULUŞ YILDÖNÜMÜ" İLE İLGİLİ

BARO BAŞKANI Av.M.TAMER SOLAKOĞLU’NUN BASIN AÇIKLAMASI

17 Kasım1938 yılında çok az bir sayıdaki üyesi ile kurulan Kocaeli Barosu, aradan geçen 72 yıl süresince üye sayısı 850'yi aşmış ve ülkemizin büyük, etkin ve saygın Baroları arasına girmiştir.
Öncelikle Baromuzun bu nitelik ve seviyeye gelmesinde katkısı, çabası ve emeği olan tüm geçmiş dönem meslektaşlarımıza ve özellikle Baromuzun önceki Başkanlarına, Yönetim Kurulu üyelerine , kendim, Yönetim Kurulu arkadaşlarım ve Baromuzun tüm üyeleri adına minnet ve şükranlarımı sunuyoruz. Vefat eden Baro Başkanlarımıza ve Yönetim Kurulu üyelerimize Allah'tan rahmet diliyoruz.
Barolar bir meslek örgütü olduğu gibi aynı zamanda bir hukuk kurumu, savunma örgütü ve önemli bir toplumsal etki mekanizmasıdır. Bu nitelikleri ile önemli bir toplumsal işlev görmektedirler. Bir hukuk kurumu olarak Baroların en temel toplumsal işlevi, demokrasi ve hukukun tüm yönleri ile toplumda egemen olması için çaba sarf etmektir. Bunun yolu da evrensel nitelikte hukuk ve demokrasi anlayışının, ulusal sınırlar içinde etkin olmasını sağlamaktır. Bu anlamda barolara ve biz avukatlara çok önemli ödevler düşmektedir.
Kurulduğu günden itibaren Kocaeli Barosu yukarıda değindiğimiz temel işlev bağlamında eksiksiz demokrasi, hukuk devleti, hukukun üstünlüğü, bağımsız ve tarafsız yargı, temel hak ve özgürlüklerin yaşama geçirilmesi mücadelesi vermiştir. Hiç kuşkusuz bundan sonra da bu mücadelesini aynı istikrar çerçevesinde daha etkin olarak sürdürecektir. Özellikle eksiksiz demokrasi, gerçek ve evrensel anlamda hukuk devleti ilkesinin hayata geçirilmesi için mücadelesini verecektir.
Eksiksiz demokrasi, devletin vatandaşlar arasında din, dil, ırk gibi farklılıklara karşı hiçbir ayrım ve dayatma yapmaması demektir. Böyle bir demokrasi anlayışı aynı zamanda bütün özgürlüklerin güvencesidir. Tam demokrasinin yaşama geçirilmesi için ülkemizde yeterli potansiyelin olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin tarihsel birikimi, toplumsal dinamikleri, geçirdiği deneyimler, zengin sosyal ve kültürel yapısı böyle bir demokrasi anlayışını gerçekleştirebilecek düzeydedir. Unutmamak gerekir ki; tam ve eksiksiz demokrasi; aynı zamanda ulusal bütünlüğün ve laik cumhuriyetin de en sağlam güvencesidir. Bunun tek şartı ise, ortak aklı oluşturarak sağ duyuyla davranabilme iradesini ortaya koyabilmektir.
Hukuk, bireyin ve toplumun özgürce, barış ve güvenlik içinde yaşamasının güvencesidir. Hukuk devleti de bireyin ve toplumun huzur, özgürlük ve barış içinde yaşamasının kurallarını koyan, kendi otoritesini kendi koyduğu hukuk kurallarıyla sınırlayan, kendi güç ve otoritesini bu amaçlar için kullanan devlet demektir. Başka bir anlatımla hukuk devleti, evrensel hukuk değerlerine bağlı, hukuksal örgütlenmesinde temel hak ve özgürlükleri esas alan, bu hakları koruyan ve geliştiren devlet demektir.
Bu çerçevede özellikle bir hususa vurgu yapmak isterim, kanunların seçilmiş Yasama Organı tarafından yapılmış olması bir devletin hukuk devleti olarak nitelendirilmesine yetmez. Bir devlette çıkarılan kanunlar evrensel hukuk prensiplerine, temel hak ve özgürlüklere, hukuk devletinin temel esaslarına uygun içerikte olması durumunda o devletin hukuk devleti olma niteliğinden söz edilebilir.
 Bu kapsamda yurttaşların, adil yargılanacakları, haklarını alacakları, bağımsız ve tarafsız yargı organı, hukuk devleti niteliğinin esaslı öğelerindendir. Zira yargısının bağımsızlığı ve tarafsızlığı kuşku içeren veyahut tartışma götüren devletin hukuk devleti olduğunu söylemek inandırıcı olmaktan uzaktır. Tam bağımsız ve tarafsız yargının sağlanması ise, yargı erkini kullanan hakim ve savcıların her türlü baskıya karşı korunmaları ile mümkündür. Bunun için yargı organlarına, herkese, siyasi iktidara, kamuoyuna, medyaya ve diğer baskı unsurlarına karşı korkusuzca hukukun gereğini yapabilme imkanını sağlamak gerekmektedir.
Yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesinin yaşama geçirilmesinin en önemli unsurlarından biri de bağımsız savunma mekanizmasının varlığıdır. Bunun için yargısal işlev içinde savunmanın rolünün güçlü olması büyük önem arz etmektedir. Aksi bir durum hukuk devletini işlemez hale sokar.
İşte Kocaeli Barosu olarak bizim temel hedefimiz her ortam ve fırsatta Baroların ve savunmanın yargısal işleyiş içinde rolünü amaca uygun bir şekilde güçlendirmek, mesleğimizin ortak çıkarlarına uygun çalışmalar yapmak ve mesleğimizin sorunlarına çözüm arayışı içinde olmaktır.
Baromuzun kuruluşunun 72. Yılında daha güçlü bir hukuk devletinde, özgür bir toplumda, daha barışçıl bir ortamda hep beraber sağlık ve mutluluk içinde nice kuruluş yıldönümleri kutlamayı diliyoruz. Saygılarımızla. 21.11.2010
 
                                                                                               

ETKİNLİK TAKVİMİ

16.10.2025
Av. Kadir Caner KARAKADILAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.