Bu gün 5 Nisan Avukatlar günü. Öncelikle tüm meslektaşlarımızın “Avukatlar Gününü” en içten duygularımızla kutlar, meslek ve özel yaşamlarını başarı, sağlık ve mutluluk içinde geçirmelerini dileriz.

 Hukuk devleti, siyasal ve yargı sistemini hukukun üstünlü ilkesine göre örgütleyen devleti tanımlar. Hukuk devleti olabilmenin zorunlu koşulu kuvvetler ayrılığını benimseyerek, erkler arasındaki makul ve ölçülü dengenin kurulmuş olmasıdır. Bu nitelikler aynı zamanda çağdaş ve modern demokrasi anlayışının vazgeçilmez unsurlarıdır.

Yargılama faaliyeti sav, savunma ve karar üçlemesinden oluşur. Kuşkusuz bu üçleme arasında herhangi bir hiyerarşik üstünlük yoktur. Savunma, bu üçlünün vazgeçilmez öğesi, hak arama özgürlüğünün ve adil yargılamanın güvencesidir. Savunmanın hiçbir kısıtlamaya tabi tutulmadan, özgürce faaliyetini yerine getirmesi hukuk devletinin olmazsa olmazıdır. Savunması kısıtlanmış, baskı altına alınmış ve görevini yerine getiremez hale sokulmuş bir yargının, bağımsız olduğundan söz edilemez.

5 Nisan Avukatlar gününde, şu hususları kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz. Barolar ve avukatlar olarak, yasa ile bize verilen görevleri bu güne kadar zor koşullara rağmen yerine getirdik, getirmeye devam da edeceğiz. Ancak savunma hizmetinin daha verimli ve kaliteli sürdürülebilmesi için, yasama organın avukatların mesleğinin sorunlarına daha duyarlı olmaya çağırıyoruz. Özellikle avukatların temel yasasını oluşturan Avukatlık Yasası’nın günümüz koşullarına ve savunmanın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde yeniden düzenlenmesini ve yeni Avukatlık Yasası yapılırken, Türkiye Barolar Birliği’nin, yerel barolarımızın görüş ve düşüncelerinin mutlaka alınmasını istiyoruz.

 Görevimizi yaparken, savcılık, mahkeme ve kamu kurumlarında karşılaştığımız sorunların ortadan kaldırılması için, yasal ve idari alt yapı güçlendirilmelidir. Özellikle savunmanın görevini yapmasına engel oluşturan yasal düzenlemeler, değiştirilmelidir. 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 143. maddesinde “soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmek” gibi keyfi uygulamalara yol açmaya uygun ve savunmayı incitici gerekçeyle müdafilerin dosya incelemesinin kısıtlanmasına olanak tanıyan yasa hükmünün yürürlükten kaldırılmasını istiyoruz.

 Devletin hukuk eğitimine çok ciddi bir özen göstermesi gerekmektedir. Hukuk eğitiminin kalite standardı yüksek olmalıdır. Alt yapısı, akademik personel ihtiyacı karşılanmadan siyasi nedenlerle gelişi güzel hukuk fakülteleri açılmamalıdır.     

 Kamu avukatlarının birikmiş ve bilinen sorunlarına bir an önce çözüm bulunmalıdır.

 Avukatları, mesleğin onuruna uygun ve çalışırken bulundukları yaşam standartlarına uygun bir emeklilik güvencesine kavuşturulmalıdır.

Avukatların görevlerini yaparken karşılaşabilecekleri, her türlü saldırılara karşı caydırıcı ve etkin yaptırımlar getirilmelidir.

Burada değindiğimiz ve değinme olanağı bulamadığımız tüm sorunlarımızın, savunmayı dikkate alan kapsamlı bir yargı reformu içinde ele alınıp acilen çözülmesi gerekmektedir. Zira, bu sorunlar savunmanın elini bağlayıp zayıflatmakta ve dolayısıyla adil yargılamanın hayata geçmesini güçleştirmektedir.

Herkes tarafından bilinmelidir ki; savunması zayıflamış, avukatlık mesleğin saygınlığı zedelenmiş devletin hukuk devleti niteliğini yitirmesi kaçınılmazdır.

 Bu duygu ve düşüncelerle, tüm meslektaşlarımızın, bu yıl “HERKES İÇİN ADALET, ADALET İÇİN AVUKAT” temasıyla Avukatlar Haftası olarak kutlanan, Avukatlar Gününü kutluyor, tam demokrasi ve eksiksiz hukuk devletinin hayata geçtiği günlerin yakın olmasını diliyoruz.05.04.2011