DUYURU
Tarih: 6.11.2012 | Okunma Sayısı: 1956
Metni buraya yaz


Ankara 30.10.2012
BARO BAŞKANLIĞI  
DUYURU NO:2012/61

 

Başka yer Barosuna nakille giden avukatın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında zorunlu müdafilik ve vekillik görevi devam eden dosyalarında yeniden müdafi görevlendirmesi yapılıp yapılamayacağı ya da ilgili avukatın dosyalarını kendisinin takip etmesi gerekip gerekmediği yolunda Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü nezdinde yapmış olduğumuz girişimlere alınan yanıtın bir örneği ekte gönderilmiştir. 
Bilgilerinize sunarım. 

Saygılarımla
 
  Avukat V.Ahsen COŞAR
Türkiye Barolar Birliği
Başkanı
 
 
 
 
 
 
 

T.C.

ADALET BAKANLIĞI

Ceza İşleri Genel Müdürlüğü

 

Sayı     : B.03.0.CİG.0.05-045-02-0408-2012/1078/57686                                       10/10/2012

Konu   : Başka yer barosuna nakille giden avukatın

  5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu

  kapsamındaki zorunlu müdafilik ve vekillik görevi

 

 

 

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI’ NA

 

İlgi       : 05/06/2012 tarihli ve 3012 sayılı yazı

 

Başka yer Barosuna nakille giden avukatın 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında zorunlu müdafilik ve vekillik görevi devam eden dosyalarında yeniden müdafi görevlendirmesi yapılıp yapılamayacağı ya da ilgili avukatın dosyalarını kendisinin takip etmesi gerekip gerekmediği hususlarında görüş talebini içeren ilgi yazı ve eki evrak incelendi.

Bilindiği üzere;

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’ nun “Müdafiin görevlendirilmesi” kenar başlıklı 150’ nci maddesinde; “(1) Şüpheli veya sanıktan kendisine bir müdafi seçmesi istenir. Şüpheli veya sanık, müdafi seçebilecek durumda olmadığını beyan ederse, istemi halinde bir müdafi görevlendirilir.

(2) Müdafii bulunmayan şüpheli veya sanık; çocuk, kendisini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz ise, istemi aranmaksızın bir müdafi görevlendirilir.

(3) Alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmada ikinci fıkra hükmü uygulanır.

(4) Zorunlu müdafilikle ilgili diğer hususlar, Türkiye Barolar Birliği’ nin görüşü alınarak çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.”

“Müdafiin Görevlendirilmesinde Usul” kenar başlıklı 156’ ncı maddesinde;

“(1) 150’ nci maddede yazılı olan hallerde, müdafi;

a)      Soruşturma evresinde, ifadeyi alan merciin veya sorguyu yapan hakimin istemi üzerine,

b)      Kovuşturma evresinde, mahkemenin istemi üzerine,

Baro tarafından görevlendirilir.

(2) Yukarıda belirtilen hallerde müdafi soruşturmanın veya kovuşturmanın yapıldığı yer barosunca görevlendirilir.

(3) Şüpheli veya sanığın kendisinin sonradan müdafi seçmesi halinde, baro tarafından görevlendirilen avukatın görevi sona erer.”

02/03/2007 tarihli ve 26450 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanan Ceza Muhakemesi kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri İle Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin “Görevin sona ermesi” kenar başlıklı 7’nci maddesinde; “(1) Müdafi veya vekilin görevi;”

a)      Soruşturma evresinde; kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi, yetkisizlik veya görevsizlik kararı, kamu davası açılması halinde ise iddianamenin kabulü kararı verilmesi,”

b)      Kovuşturma evresinde; yargılamanın yapıldığı il veya ilçe dışında yargılamayı gerektirir görevsizlik veya yetkisizlik kararı, esasa ilişkin hükmün kesinleşmesi ya da davanın nakline karar verilmesi,

c)      Müdafi, vekil veya kendisine müdafi ya da vekil görevlendirilen kişinin ölmesi,

ç)    Kişinin kendisine bir müdafi veya vekil seçmesi,

hallerinde sona erer.

(2) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince soruşturma ve kovuşturma makamlarının talebi üzerine görevlendirilen müdafi veya vekil azledilemez.”

“Ödemeye ilişkin esaslar” kenar başlıklı 10’ uncu maddesinde; “(1) Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekile soruşturma ve kovuşturma evreleri için ayrı ayrı olmak üzere tarifede belirlenen ücret ödenir.”

(2) Soruşturma evresinde kolluk görevlileri, Cumhuriyet Savcısı ve mahkeme huzurunda yapılan ifade alma veya sorgu için farklı avukatların görevlendirilmesi halinde tek bir ücret ödenir ve bu ücret görevli avukatlara katkıları oranında paylaştırılır.

(3) Aynı soruşturma veya kovuşturma evresinde bir kişi için aynı avukata birden fazla ücret ödenemez.

(4) Aralarında menfaat çatışması bulunmayan birden fazla şüpheli, sanık, mağdur, şikayetçi, suçtan zarar gören veya katılan için görevlendirilen aynı müdafi ya da vekile bu kişilerin her biri için ayrı, ancak en fazla on kişi ücreti ödenir.

(5) Yetki belgesi ile görevlendirilen avukata ayrıca ücret ödenmez.

(6) Müdafi veya vekil olarak görevlendirilen avukatın mesleği bırakması ya da kanuni engellerle davadan çekilmesi halinde baro tarafından yeniden görevlendirilen müdafi veya vekile de tarife de yazılı ücret ödenir.”

Hükümlerine yer verilmiştir.

Görüldüğü üzere; Anılan yönetmeliğin 7’nci maddesinde müdafi veya vekilin görevinin hangi hallerde sona ereceği ayrıntılı olarak belirtilmiştir. Söz konusu Yönetmelikte 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekilin başka yer barosuna nakil gitmesi halinde takip ettiği dosyalardaki görevinin sona ereceğine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bahse konu maddeden de anlaşılacağı üzere, müdafi veya vekilin görevi; soruşturma evresinde; kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmesi, yetkisizlik veya görevsizlik kararı, kamu davası açılması halinde ise iddianamenin kabulü kararı verilmesi, kovuşturma evresinde; yargılamanın yapıldığı il veya ilçe dışında yargılamayı gerektirir görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi, esasa ilişkin hükmün kesinleşmesi ya da davanın nakline karar verilmesi, müdafi, vekil veya kendisine müdafi ya da vekil görevlendirilen kişinin ölmesi ile kişinin kendisine bir müdafi veya vekil seçmesi hallerinde sona erecektir.

Bu itibarla;

1-      5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince görevlendirilen müdafi veya vekilin başka yer barosuna nakil gitmesi halinde takip ettiği dosyalardaki görevinin devam edeceği, görevi sona ermeyen müdafi ya da vekilin yerine yeni bir görevlendirme yapılmaması gerektiği,

2-      Müdafi veya vekil olarak görevlendirilen avukatın mesleği bırakması, kanuni engellerle davadan çekilmesi ya da müdafi veya vekil olarak görevlendirilen avukatın haklı mazeretini soruşturma evresinde ifadeyi alan mercie, kovuşturma evresinde ise mahkemeye bildirmesi üzerine, anılan makamlar tarafından barodan başka bir müdafi veya vekil görevlendirilmesi istenmesi halinde baro tarafından yeni bir görevlendirmenin yapılabileceği,

 

Değerlendirilmektedir.

 

Bilgilerinize arz ederim.

 

 

Metin KIRATLI

Hakim

Bakan a.

Genel Müdür V.

                                                                                                                                                                    

ETKİNLİK TAKVİMİ

6.12.2025
Av. Kadir Caner KARAKADILAR
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.