Bugün Dünya Çocuk Hakları Günü
Bugün Birleşmiş Milletler Örgütünde Çocuk Hakları Sözleşmesinin imzalanmasının 28. Yıldönümü.. 20 Kasımlar, imzanın tarihçesini, anlam ve önemini anma bu vesile ile Çocuk Hakları Sözleşmesini yayma günü olmalıdır; çocuklarımızın, Çocuk Hakları Sözleşmesinde yer alan haklarının ne kadarına sahip olduklarını sorgulama ve durumun hiç de iç açıcı olmadığını kabul ederek her yıl aynı üzüntüyü yaşama günü değil… 20 Kasım’ların çocuk hakları günü olarak anılmasına sebep olan, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinde yazan haklar, yasalarda, kağıt üzerinde bir anlam ifade etmemektedir; çocuklarımızın bir takım haklara sahip olduğunu iddia edebilmemiz için, onlara özgü, onları korumaya, yaşatmaya ve bedensel duygusal ve sosyal gelişimlerini sağlamaya yönelik bir sistem geliştirmiş olmamız gerekmektedir. Kabul etmeliyiz ki; Ülkemizde hala oturmuş bir çocuk politikasına sahip değiliz.
Gün geçmiyor ki, çocukların yaşama, gelişme, korunma ve katılım haklarının ihlaline tanık olmayalım. Çocukların yaşama hakkının ebeveyninden, okul servisi şoföründen ya da her hangi birinden korunması için ne yapmaktayız; çocukların sağlığını tehdit eden çevre sorunlarını çözmek için neler yapılıyor; tüm ülkedeki çocuklar eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanabiliyor mu; eğitim sistemi üzerinde yapılan ve yapılmaya çalışılan değişikliklerin ne kadarı işin uzmanlarından görüş alınarak yapılmakta, bu konuda çocuğun yüksek yararı ilkesi ne kadar etkin olabilmektedir gibi sorularımıza cevap ya da olumlu cevap bulamamaktayız.
Çocuklarımız hala ucuz iş gücü olarak kullanılmakta, hala sokağın bütün riskleriyle baş başa dilendirilmekte ya da mendil, su ve benzeri şeyler satmaktadırlar Acaba, bu kaygıları paylaşıp gidermeye çalışan, en başta dile getirdiğimiz koruma sistemini kurmak ve çocukların korunma ihtiyacını gören bir zihniyete sahip yetişkinler olmak için ne düzeyde bir çaba sarf edilmektedir.
Suça karışan ya da suç mağduru çocukların, her televizyon kanalında ve her gazetede günlerce haber konusu olup biraz daha zarar görmelerini değil, sağlıklı bir şekilde normal hayatlarına devam etmelerini istiyoruz. Adil yargılanma hakkı her birey için gerekli ancak adli sürecin içinde bir çocuk varsa onun bu süreç içindeki hakları yetişkinlerden daha fazla olmalıdır. Yargılama kapsamındaki her faaliyet çocuğun yüksek yararı gözetilerek onun topluma kazandırılması amacına hizmet eder olmalıdır.
Çocukların, onlara şiddet gösteren ve onlara şiddeti öğreten, zarar verecek şekilde kullanan herkesten ve her şeyden korunması gerekir. Çünkü,biz yetişkinler her fırsatta; “çocuklar toplumun geleceğidir, geçmişin aynasıdır” diyoruz.. Ancak gelecekten huzurlu bir toplum bekliyorsak bunun mutlu çocukluktan başladığını unutmamalıyız. Ülkemizde maalesef hala burada sayamadığımız daha bir çok çocuk hakkı ihlali yaşandığını gözlemlemekteyiz. Çocuklar ve ergenler çocuk hakları sözleşmesine ve çağımıza ters düşen yaklaşımlarla karşı karşıya kalmaktalar.
Dünya Çocuk Hakları Günü’nü kutlamak yalnızca sözde kalıp, eyleme dönüştürülmediğinde, çocuklar için hiçbir işlev ve anlam taşımaz. Çok kısa bir şekilde vurgulamaya çalıştığımız ve çocuk hakları açısından hiç de sağlıklı bir görünüm içermeyen bu durum, biz yetişkinlerin sorumluluğundadır. Biz yetişkinler gereksinimleri nedeniyle, çocuk hakları sözleşmesinde belirtilen tüm haklara sahip oldukları bir ülkeyi onlara sunmakla sorumluyuz. Bu sorumluluk aynı zamanda bir ülke sorumluluğudur.
Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Komitesi de çocuk hakları ile ilgili benzer kaygılar taşıdığını ifade ederek 2012 yılı gözlem raporunda bu kaygılarına ilişkin bir takım tavsiyelerde bulunmuş ve Ülkemizi 03-05-2017 tarihi itibariyle periyodik raporunu sunmaya davet etmişti. Söz konusu rapordaki tavsiyelere konu haklarla ilgili olarak, aradan geçen 5 yıl içinde tavsiyelere uygun bir periyodik rapor sunamadığımızı kaygıyla izliyoruz.
20 Kasımların tüm çocukların kutlama günü olmasını diliyoruz.
Saygılarımızla..
KOCAELİ BAROSU ADINA
BAŞKAN
AV.SERTİF GÖKÇE