DEMOKRASİ ŞEHİTLERİMİZ 

Gazeteci-Yazar-Hukukçu Uğur Mumcu 24 Ocak 1993 yılında evinin önünde arabasına kurulan bir bombanın patlamasıyla katledildi. Üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen bu alçak suikastin failleri, azmettirenleri  bulunamadı. Tıpkı Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Turan Dursun, Bahriye Üçok, Ahmet Taner Kışlalı ,Gaffar Okan suikastlerinde olduğu gibi ….

Gazetecilik yaptığı yıllar boyunca kendisini her ortamda önce Atatürkçü olarak tanımlayan Uğur Mumcu,  antiemperyalist; yurtsever bir gazeteci olarak demokrasi ve hukukun üstünlüğü için mücadele etmeyi ilke edinmiş ; hayatını, halkın gerçekleri öğrenmesi idealine adamıştır. 1971 Askeri Müdahalesine ve 1980 darbesine karşı en etkin mücadeleyi cesurca sergilemiştir. Gerek köşe yazılarında gerekse katıldığı televizyon programlarında cemaat tehlikesine dikkat çekmiş ve ‘’Tarikatlara ve cemaatlere alınan genç çocuklar, 30 yıl sonra General olacaklar ve Cumhuriyete karşı ayaklanacaklar” demiştir. Haberlerini titiz araştırmaları sonucunda kanıtlarıyla birlikte kamuoyuna sunan ve bu surette  halkın güven ve sevgisini kazanan Uğur Mumcu ; her zaman Cumhuriyet ,demokrasi, Laiklik ve toplumsal barış  için mücadele etmiş , üstün tuttuğu bu değerlere karşı oluşabilecek her türlü tehlikenin ortadan kaldırılması için çözümler üretmeye çalışmış ve toplumun kanaat önderlerinden birisi olmuştur.

Uğur Mumcu, hukukçu titizliği ile yaptığı araştırmalarda sadece ve sadece hakikatin peşinden koşmuştur. Kalemini hep demokrasiden ve halktan yana kullanmıştır.
Uğur Mumcu öldürülmeden önce ilk kez Türkiye’deki Gladio’yu, Devlet içinde o zaman cemaat diye anılan Fetö örgütlenmesini, Rabıta örgütünün Türkiye’deki faaliyetlerini; güneydoğu sorununda bilinmeyenleri; Papa Suikastında ve Abdi İpekçi cinayetlerinde Ağca ve yakın çevresini; hayali ihracatları, uluslararası silah kaçakçılığı ve Türkiye bağlantılarını ortaya çıkarmıştır. Yaptığı hiçbir haberin aksi kanıtlanamıştır. Devlet ,Cumhuriyet ve demokrasi düşmanları ile ilgili hazırladığı her dosya hayatını riske attığı halde Uğur Mumcu araştırmaya ve yazmaya devam etmiştir…

Kendisini “Ben Atatürkçüyüm. Ben Cumhuriyetçiyim. Ben Devrimciyim. Ben antiemperyalistim. Ben tam bağımsız Türkiye'den yanayım. Ben özgürlükçüyüm. Ben insan haklarının savunucusuyum. Ben yobazların, vurguncuların, işbirlikçilerin düşmanıyım” diye tanımlayan ve hayatını bu değerlere adayan Uğur Mumcu, o yıllardan bu yıllara yazdıkları ve söyledikleri ile zamana meydan okuyan , bugün dahi ardında bıraktığı eserleri ile halkı için Hukuk Devleti, Cumhuriyet, Adalet ve Demokrasi  mücadelesi veren büyük bir devrimci ve aydındır. Bir halk kahramanıdır.

             “Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi&S230; Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi” diye bugünlere ve bizlere seslenen Uğur Mumcu unutulmadı… Unutulmayacak… Sesi eserleriyle hep kulaklarımızda yankılanacak… Ve bugünde Cumhuriyet ,demokrasi ,hukuk devleti mücadelemizin kılavuzu onun söyledikleri, azmi ve inancı olacaktır.

               Katledilişinin 26. Yılında demokrasi şehidimiz Uğur Mumcu’yu ve  katledilişinin 18. Yılında hayatını canı pahasına terör örgütleri ile mücadeleye adayan şehidimiz Gaffar Okan’ı saygıyla anıyor; cinayetlerinin aydınlatılması ve faillerinin yakalanmasını ümit ediyoruz.……